“Kıymetli vatandaşlarım, değerli kardeşlerim, sevgili gençlerimiz,
son günlerde sosyal medyada ve bazı basın organlarında konuşmamın tek bir cümlesi çarpıtılarak, bağlamından koparılarak kamuoyuna servis edildi. Ne dedik? “Yazılıyı geçen gençlerimize sözlüde Cumhurbaşkanımızla elimizden gelen desteği veririz” dedik. Ama bu sözlerimizi alıp torpil imasıyla kamuoyuna yansıttılar.
Buradan açık ve net söylüyorum: Bizim derdimiz torpil değildir, asla da olmayacaktır. Bizim derdimiz gençlerimizin moralini yüksek tutmak, onların emeğine sahip çıkmaktır. Yazılıyı geçen evlatlarımızın sözlü sınavda kendilerini rahat, özgüvenle ifade edebilmeleri için destekten bahsettik. Bunu bile çarpıttılar.
Sevgili kardeşlerim, biz gençlerimizin alnının teriyle kazandığı başarıyı hiç kimsenin gölgelemesine izin vermeyiz. Evlatlarımızın umutlarını kırmaya çalışanlara da asla fırsat tanımayız. Bu ülkenin çocukları “bu ülkede adalet yok, geleceğim yok” demesin diye buradayız.
Bugün bize ders vermeye kalkanlara da soruyorum: Siz yıllarca iktidarda bulundunuz. Peki bu memlekette liyakati hakim kılmak için ne yaptınız?
Cumhurbaşkanımızla birlikte meselemiz gençlerdir, milletimizin geleceğidir. Bizim anlayışımızda torpil olmaz, hakkı olmayanın işe girmesi olmaz. Ama gençlerimizin umudunu kıran, onlara ‘bu ülkede gelecek yok’ dedirten anlayışa da asla izin vermeyiz.
Buradan bir kez daha ifade ediyorum: Kamu Hizmeti Komisyonu bağımsız bir kurum ve siyasi tartışmalara alet edilmesine asla müsaade etmeyeceğiz.
Şeffaflık ve liyakat bizim önceliğimizdir. Kamu vicdanının sarsılmasına izin vermeyeceğiz. Vatandaşlarımızın güveni bizim için en büyük önceliktir.
Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldik. Hiç kimse bu halkın çocuklarının emeğini çalamaz. Liyakati de biz koruyacağız, adaleti de biz tesis edeceğiz.
Ve inanıyorum ki bu halk, 19 Ekim’de kimin sadece sözde kaldığını, kimin iş yaptığını, kimin gerçekten gençlerinin yanında olduğunu sandıkta gösterecek.”