“TÜRK DÜNYASINA SESLENİYORUZ; KKTC’YE SAHİP ÇIKIN, TANIYIN”
Başbakan Üstel, KKTC'nin TDT kapsamındaki hedeflerini ve beklentilerini AA muhabirine değerlendirdi.
Kıbrıs Türklerinin 1950’lerden 1970’lere kadar varoluş mücadelesi verdiğini, bu mücadelede Anavatan Türkiye'nin hep yanlarında olduğunu belirten Üstel, Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında Kıbrıs Türklerinin kendi devletini kurduğunu ve bu devletin kurumlarının dünyaya adapte olması için büyük bir gayret içerisinde olduklarını vurguladı.
“ERDOĞAN VE ALİYEV’İN DESTEĞİ BİZİ GÜÇLENDİRİYOR”
Ünal Üstel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın üst üste üç Birleşmiş Milletler (BM) toplantısında tüm dünyaya yaptığı “KKTC’yi tanıyın” çağrısını hatırlatarak, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in de KKTC'nin tanınması gerektiğini açıkça ifade etmesinden duydukları memnuniyeti dile getirdi.
Erdoğan ve Aliyev'in destekleriyle KKTC'nin TDT’ye gözlemci üye olduğunu anımsatan Üstel, “Hedefimiz, TDT içerisinde gözlemci üyelikten çıkarak asil üyeliğe geçmek ve halklarımız arasındaki ilişkileri daha üst düzeye götürmek.” diye konuştu.
“SÖZDE DEĞİL ÖZDE KAYNAŞMA ZAMANI”
KKTC Başbakanı, TDT ülkeleri ile ticari ve turizm ilişkilerinin geliştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “İnsanlarımızın artık sözde değil, özde kaynaşmasını istiyoruz. Yalnız Azerbaycan’la değil, TDT üyesi diğer ülkelerle de ilişkilerimizi pekiştirmeyi arzu ediyoruz. Tarihten gelen sıkı bağlarımızı daha güçlü sinerjiye dönüştürebiliriz.” ifadelerini kullandı.
İsrail’in Gazze’ye ve İran’a saldırıları ile Rusya-Ukrayna savaşına da değinen Üstel, “Bunlar hoş olaylar değil. Dünyadan adalet, barış ve huzur istiyoruz. Milletlerin savaşlarla değil, görüşmelerle, bir araya gelmekle sorunlarını çözmesini arzu ediyoruz.” dedi.
“TARİHİ SORUMLULUK"
Üstel, Türk devletlerine KKTC konusunda ciddi baskılar geldiğini, kardeş devletlerin bu baskılara boyun eğmeyeceğinden emin olduklarını dile getirdi.
Türk dünyasına KKTC’ye sahip çıkma çağrısında bulunan Başbakan Üstel, şunları kaydetti:
“Birlikte olursak kimse bize boyun eğdiremez. KKTC’ye sahip çıkmanızı ve tanımanızı istiyoruz. KKTC’nin tanınması yalnızca diplomatik mesele değildir. Bu, tarihi bir adaletin yerine gelmesi, Türk milletinin kendi kaderini tayin etme hakkına sahip çıkmasıdır. Bu, Türk dünyasının tarihi sorumluluğudur.”