Başbakan Ünal Üstel konferansta yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk Ticaret Odası ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği arasında oluşan köklü iş birliği adına konferansa katılmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.
Üstel, ekonomik gelişimle ilgili her adımın, ancak ortak akıl, istikrarlı yönetim ve güven ortamıyla kalıcı hale gelebileceğine işaret ederek, bu forumun da bu ortak aklın güçlü bir yansıması olduğuna işaret etti.
Hükümet olarak göreve geldikleri günden bu yana hedeflerinin “kendi ayakları üzerinde duran, üreten, istikrarlı ve verimli bir KKTC ekonomisi oluşturmak” olduğunu ifade eden Üstel, şöyle devam etti:
BÜTÇEMİZİ, VİZYONUMUZU VE KAMU KAYNAKLARIMIZI DAHA ETKİN KULLANACAK BİR DÖNEM BAŞLATTIK
“Bu hedef doğrultusunda, ekonomimizi sadece rakamsal büyüklüklerle değil; sürdürülebilirlik, şeffaflık, verimlilik ve adalet temelinde yeniden yapılandırma iradesi ortaya koyduk. Bu konuda en büyük desteği de Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcı'mız Cevdet Yılmaz'dan gördük. Görmeye de devam ediyoruz. Bu sürede; kısa vadeli çözümlerle değil, uzun vadeli kalkınma planlarıyla hareket ettik. Tam da bu anlayışla, 25 yılı aşkın bir sürenin ardından ilk kez bu hükümet döneminde, KKTC'nin 5 Yıllık Kalkınma Planı’nı hazırladık. Bu planla, kalkınma hedeflerimizi kurumsallaştırdık, yatırım önceliklerimizi netleştirdik, stratejik sektörleri ön plana aldık. Bütçemizi, vizyonumuzu ve kamu kaynaklarımızı daha etkin kullanacak bir dönem başlattık. Ekonominin tüm paydaşlarını kapsayan reform adımlarını bir bir hayata geçirmeye başladık.
REEL SEKTÖRE VERİLEN DESTEKLER ARTIRILDI
Özellikle reel sektöre verdiğimiz destekleri artırdık. İşverenlerimize prim desteği sağladık, yatırım teşvik mekanizmalarını güncelledik, üretimi önceleyen ve ihracatı teşvik eden yeni destek modelleri oluşturduk. Yıllarca çözüm bekleyen yasal düzenlemeleri birer birer tamamlıyoruz.
İş yapma kolaylığını artıran uygulamaları yürürlüğe koyuyoruz. Kamu yönetiminde verimliliği artıracak adımlar atıyoruz."
Yasalar güncellenmeden, ekonominin gelişemeyeceğini, bürokrasi sadeleşmeden, üretimin hızlanamayacağını vurgulayan Üstel, "Bugün geldiğimiz noktada, KKTC ekonomisi artık sadece günü kurtaran değil; geleceği planlayan bir modele geçiş süreci yaşamaktadır.” dedi.
Başbakan Üstel, ülkenin 50. kuruluş yıl dönümüne, “kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomiyle ülkeyi geleceğe taşımak” hedefiyle girdiklerini belirterek, “2023–2025 döneminde atılan adımlar, bu hedefin öncüsüdür. 2026 ve 2027’de atacağımız adımlar da yine bu hedef doğrultusunda olacaktır” dedi.
TURİZM SEKTÖRÜNDE ÇEŞİTLİLİĞİ ARTIRAN YATIRIMLARA ÖNCÜLÜK YAPILDI
Üstel, ulaşımda, altyapıda, sağlıkta, tarımda, sanayide, turizmde ve eğitimde yürüttükleri projeler ve yapısal reformlarla ekonomik çarkları yeniden işler hale getirmeyi başardıklarını da belirterek, turizm sektöründe çeşitliliği artıran yatırımlara öncülük ettiklerini söyledi.
Yeni Ercan Havalimanı gibi dev projeleri hayata geçirdiklerini, ulaşımı uygun fiyatlı hale getirmek adına tarihe geçecek protokoller imzaladıklarını ifade eden Üstel, şöyle devam etti:
“Üniversite sektöründe nitelik odaklı bir dönüşüme başlıyoruz. Ve tüm bu gelişmeler, siyasi istikrarla mümkün oluyor. Çünkü biz şunu çok iyi biliyoruz: Siyasi istikrar yoksa, ekonomik istikrar da olmaz. Ekonomik istikrar yoksa, yatırım ortamı da gelişmez. Güven yoksa, üretim de yatırım da sürdürülebilir hale gelmez.
KKTC ekonomisine güç katan en önemli unsurlardan biri de Türkiye Cumhuriyeti ile her yıl imzaladığımız iktisadi ve mali iş birliği protokolleridir.
Bu protokoller, sadece finansal destek sağlamamış; aynı zamanda kurumsal kapasitemizi geliştiren, altyapımızı büyüten, reform süreçlerimizi hızlandıran bir kaldıraç görevi görmüştür.
Bu vesileyle, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz’a şahsım ve halkım adına şükranlarımı sunuyorum.”
Başbakan Ünal Üstel, “Rum yönetiminin de yıllardır KKTC ekonomisini zayıflatmak için sistematik bir ekonomik terör politikası izlediğine” işaret etti.
Turizm sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin ambargolarla boğulduğunu, uluslararası pazarlarda dışlandığını işaret eden Üstel, şöyle devam etti:
“İnşaat sektörümüzde yatırım yapan yabancı iş insanları, haksız tutuklamalarla ve mal varlığına el koyma tehditleriyle karşı karşıya kalmaktadır.
KKTC topraklarında meşru yatırımlar yapan girişimcilerin Rum makamları tarafından cezalandırılması, çözüm arayışlarına doğrudan yapılan bir darbedir.
KKTC EKONOMİSİNE YAPILAN HER YATIRIM, SADECE BİR İŞ DEĞİL; DOĞU AKDENİZ’DEKİ TÜRK VARLIĞINI GÜÇLENDİREN BİR EGEMENLİK İRADESİ
Bu uygulamalar bölge istikrarını da tehdit etmektedir. İşte bu yüzden, buradan bir çağrı yapmak istiyorum: Türkiye iş dünyasını, KKTC’ye daha fazla yatırım yapmaya davet ediyorum. Ama bu çağrım yalnızca “kar” için değildir. Bu, bir para meselesi değil, bu bir milli meseledir. KKTC ekonomisine yapılan her yatırım, sadece bir iş değil; Doğu Akdeniz’deki Türk varlığını güçlendiren bir egemenlik iradesidir.
Biz, üretimden vazgeçmeyen, yatırımı teşvik eden, girişimciyi koruyan bir devlet anlayışıyla hareket ediyoruz.Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da yerel firmalarımızla birlikte üretmeye, birlikte büyümeye ve birlikte kazanmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle, Kıbrıs Türk Ticaret Oda'mızı bu önemli forum için bir kez daha tebrik ediyor; TOBB heyetine ve tüm katılımcılara teşekkür ediyorum. Güçlü bir KKTC ekonomisi mümkündür.
Ve biz bunu birlikte başaracağız. KKTC’yi 50.kuruluş yılında kendi kendine yeten, kendi ayakları üzerinde duran bir devlete hep birlikte dönüştüreceğiz.”