“KKTC 21’İNCİ YÜZYILDA DÜNYA İLE AYNI DİLİ KONUŞACAK”
“E-TAPU, E-SİGORTALAR, E-GÜMRÜK GİBİ HİZMETLERLER 2021 SONU”
“YASAKLARLA İLGİLİ AÇIKLAMA YARIN”
“KABİNEDEN BAŞBAKAN SORUMLUDUR. POLEMİKLERLE BİR YERE VARILAMAZ, SORUN VARSA EĞER ÇÖZÜMÜ DE BAŞBAKAN’A DÜŞER. GEREKLİ VE SIKINTI OLMASI DURUMUNDA BU HALKLA PAYLAŞILACAK”
Başbakan Ersan Saner, e-devlet kapsamında devreye girecek portalla vatandaşların bütün işlemlerini evlerinden yapabileceğini söyledi.
Yabancı yatırımcıların tapu işlemlerinin de bu sayede gerçekleşebileceğini dile getiren Başbakan Saner, “KKTC 21’inci yüzyılda dünya ile aynı dili konuşacak” dedi.
Saner, e-tapu, e-sigortalar, e-gümrük gibi hizmetlerin de hep aynı portalda hizmet vereceğini ve 2021 sonunda tüm vatandaşların hizmetine gireceğini açıkladı.
Başbakan Ersan Saner, BRT’de özel yayına katılarak, Türkiye ile imzalanan anlaşmalar ve imzalanması planlanan 2021 yılı İktisadi ve Mali Protokolü, reel sektör ile özel kesim çalışanlarına ekonomik destek çalışmaları, salgınla mücadele, aşılama ve Kıbrıs konusundaki soruları yanıtladı.
Saner, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın KKTC ziyaretini ve imzalanan protokolleri değerlendirdi.
Başbakan Saner, TC-KKTC arasında 2021 Mali İşbirliği Protokolü ve 4 ayrı protokol ile KKTC’nin kalkınması için gerekli her türlü desteğin verildiğine işaret etti, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a teşekkür etti.
İkili görüşmelerinde ise bunların dışındaki birçok konuya değindiklerini söyleyen Saner, ülkenin daha ileriye taşınmasını konusunu da ele aldıklarını ifade etti, daha müreffeh ve dinamik yapıya inancının devam ettiği söyledi.
10 milyarlık KKTC bütçesinin 2 buçuk milyar TL’sinin Türkiye’den destek olarak ülkeye geleceğini 1 milyar 500 milyonu hibe, 1 milyarı da krediler olmak üzere aktarılacağını anlatan Saner, bunların nasıl olacağının daha sonraki görüşmelerde belirleneceğini söyledi.
Kendilerini hükümete geleli 60 gün olduğunu ifade eden Saner, bu atılımların; uzun zamandır ülkedeki hükümetlerin değişmesinden dolayı gerçekleşmeyen bir sürü projenin gerçekleşmesine imkan tanıyacağını belirtti.
İmzalanan protokollere ilişkin de Saner, protokollerden birinin karayolları, diğerinin e-devlet, bir diğerinin üniversite kalitesinin artırılması ve yeni bir üniversitenin hizmete girmesiyle ilgili olduğunu, son olarak da belediyelerle ilgili bir protokol imzaladıklarını söyledi.
Kendisinin aşının 2’nci dozunu olduğunu, ülkeye Türkiye’den 80 bin aşı geldiğini anlatan Saner, Güney Kıbrıs’a ise AB’den 50 bin aşı gittiğine değindi ve Türkiye ile ilişkiler ve sahip olunan menfaatlerin iyi bilinmesi gerektiğini kaydetti.
Saner, Güney’den KKTC’ye sadece 4 bin aşı gelmesinin Kıbrıs Türk halkına bakış açılarının bir göstergesi olduğunu da kaydetti.
E-DEVLET
E-devlet süreciyle ilgili olarak da konuşan Saner, dönemin Başbakanı merhum İrsen Küçük döneminde başlandığını anlatarak, bu süreçte bir takım gelişmeler olduğunu ancak son noktanın şimdi konulacağını ifade etti.
E-devletin idamesinin Başbakanlığın arka kısmında inşa edilecek binada gerçekleşeceğini de anlatan Saner, e-kapıdan sonra, e-gümrük ve e-sigortaların da devreye girmesiyle vatandaşın bütün işlemlerini evinde yapabileceğini söyledi.
Yabancı yatırımcıların tapu işlemlerinin de bu sayede gerçekleşebileceğini dile getiren Başbakan, “KKTC 21’inci yüzyılda dünya ile aynı dili konuşacak” dedi. Saner, e-tapu, e-sigortalar, e-gümrük gibi hizmetlerin de hep aynı portalda hizmet vereceğini ve 2021 sonunda tüm vatandaşların hizmetine gireceğini kaydetti.
Mali İşbirliği Protokolü içindeki maddelerin ayrı ayrı değerlendirilmeyeceğini, bakanlıklarla ilgili uygulamaların kendi içinde ayrı olduğunu ifade eden Başbakan, bu yıldan itibaren sürecin TC’de Fuat Oktay ve KKTC’de de Başbakan Ersan Saner’in koordinesinde yürütüleceğini, böylece daha süratli olacağını belirtti.
Karayollarıyla ilgili olarak da konuşan Başbakan Saner, bazı yollarının tamamlanamamasının en önemli nedeninin istimlak sorunu olduğunu söyledi, bu noktada yolların durumunu detaylarıyla paylaştı.
Saner, KKTC ekonomisinin yükseköğrenim ve turizme dayandığını anımsattı.
Başbakan Saner, Fuat Oktay’ın heyetinde YÖK Başkan Vekili’nin de yer aldığını söyleyerek, yükseköğrenim konusunun da görüşüldüğünü, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nin KKTC’de de hizmet vermesi için bir protokol imzalandığını anımsattı.
Saner, bu konunun bazı basın yayın organlarında farklı lanse edildiğini, ancak bunun ODTÜ ve İTÜ Kampüslerinden farkı olmadığına işaret etti.
Saner, muhalefetin protokollere yönelik eleştirilerine de yanıt verdi. Protokollerin tümünün yarın tüm muhalefet partilerine de gönderileceğini kaydeden Saner, kimseden saklayacak veya çekindikleri bir durum olmadığını vurguladı.
Yerel yönetimlerle ilgili olarak da konuşan Başbakan, yerel yönetimlerle vatandaşın her gün iç içe yaşadığını, ülke ekonomisin bu sayede neler kazanabileceği konusunda çalışılacağını belirtti.
İşbirliklerinin önünün bu sayede açılacağını anlatan Saner, karşılıklı çalışma ziyaretlerin bu sayede daha sık yapılabileceğini, uluslararası paylaşımda işbirliğinin artacağını, Türkiye Belediyeler Birliği ve Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği arasında doğrudan işbirliği yolunun açılacağını, kardeş belediyeler kavramının güçleneceğini anlattı.
Saner, 2 buçuk milyar bütçe açığının Anavatan Türkiye tarafından karşılanacağını, reel sektöre 750 milyon ayrılacağını, 300 milyonun karayollarına gideceğini, diğer kalemlerin de belli oldukça açıklanacağını anlattı.
Aşı programının da belli olduğunu kaydeden Başbakan, olası bir aksama durumunda muhalefetin konuyu başka yöne çekeceğini kaydetti.
Oktay’ın ‘KKTC’yi asla aşısız bırakmayacağız’ güvencesi verdiğini ve 2 ayda 80 bin aşının ülkeye geldiğini anımsatan Saner, Oktay’ın söylediği gibi 40 bin aşının 2 saat içinde ülkeye geldiğini söyledi.
Başbakan Ersan Saner, Covid-19 Pandemi sürecine de değindi.
YASAKLARLA İLGİLİ AÇIKLAMA YARIN
Saner, sokağa çıkma yasağının Pazartesi sabahı sona ereceğini, kendisinin Sağlık Bakanı ve Maliye Bakanı ile görüşeceğini ve yarın bu konuda bir açıklama yapmayı düşündüklerini söyledi.
Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi ile kendilerinin görüşlerinin tam olarak örtüşmediğini de anlatan Başbakan, elindeki iyileşen hastalara ilişkin raporları ve yüzdelikleri değerlendirdi.
Başbakan Saner, buna bağlı olarak ilgili bakanlıkların müsteşarları ve kurulun toplantı yaptığını, kendisinin kademeli bir açılıma sıcak baktığını anlattı.
UBP’nin iktidarda olduğu dönemlerde maaş ödenmemesi gibi bir durumun söz konusu olmadığının herkesçe iyi bilindiğini de anlatan Başbakan, ellerini taşın altına koyarak bu hükümeti kurduklarını belirtti.
Koalisyona ilişkin olarak, da asgari müştereklerde birleşerek el birliğiyle çalıştıklarını hatırlatan Başbakan, her partinin farklı görüşleri olduğunu, ancak asgari müştereklerde anlaşarak yola devam edeceklerini kaydetti…
KABİNE DEĞİŞİKLİĞİ... “SORUN VARSA ÇÖZÜMÜ BAŞBAKANA DÜŞER”
Kabine değişikliği konusunu da değerlendiren Başbakan, kabineden Başbakan’ın sorumlu olduğunu, polemiklerle bir yere varılamayacağını, sorun varsa eğer çözümünün de Başbakan’a düştüğünü, gerekli olması ve sıkıntı olması durumunda da bunun halkla paylaşılacağını söyledi.
Kıbrıs konusuna da değinen Başbakan, 1958’den bu güne devam eden süreçte Kıbrıs Türk halkına Covid-19 gibi bir bıkkınlık geldiğini belirtti.
Saner, Rumların tek taraflı olarak Kıbrıs Cumhuriyeti’ni işgal ettiğini, dünyada da bunu herkesin bildiğini söyledi.
Süreçte Kıbrıs Türk halkının katledildiğini, 1974’te Türkiye’nin haklarını kullanarak adaya gelip Kıbrıslı Türkler ve Rumlar için barışı sağladığını anımsatan Saner, bun rağmen adada barış yokmuş gibi Türkiye’nin işgali varmış gibi söylemler bulunduğunu ancak esas işgalin Rum tarafı tarafından yapıldığını belirtti.
Saner, 5+1 toplantıya katılacaklarını da dile getirerek, önceki görüşme süreçleri olan Gali Fikirler Dizisi, Annan Planı gibi süreçlerde cezalandırılan tarafın Kıbrıs Türk tarafı olduğunu söyledi.
Guterres ile olan süreçte de aynısının yaşandığını anımsatan Saner, “İster istila, isterse işgal deyin, Mitçotakis tarih kitaplarına baksın. Bile bile bunları söylüyorsa bir art niyetin devamıdır bu. Kıbrıs’ta barış vardır eksik olan anlaşmadır. 2 eşit toplum ve devlet temlinde bir çözüm istiyoruz. BM kayıtlarına da bu yansıtıldı. En son yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de Kıbrıs Türk halkı bu yönde iradeortaya koydu. Kaybedilen 53 yıla bir 53 yıl daha eklenemez. Cumhurbaşkanı’nın de bu konuda net ve anlaşılır ifadeleri vardır” dedi.
Saner, Kıbrıs Türk halkının izolasyonlar altında yaşadığını, rekabet şansını ortadan kaldıran ek vergilere maruz kaldığını, serbest dolaşım ve diğer ambargolara maruz kaldığını belirterek, artık böyle olmasını istemediklerini söyledi.
Saner, “TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘artık federasyon, mederasyon yok’ demesi de bizi umutlandırdı. Türkiye ile senkronize bir şekilde davamızı yürütme konusunda Cumhurbaşkanımıza tam yetki veriyoruz” dedi.